Kulak İşitme Sorunlu Şahışların Müzik Eğitim ve Öğrenimi

0
2497
Müzik Öğretmenliği Lisans Programı İçerikleri Ve Amacı Nedir Müzik Öğretmeni Piyano Ders Metodları Ve Çalma Teknikleri Konservatuvar Lise Mesleki Eğitim Dersleri Öğrenci Piano Piyanist Hoca
Müzik Öğretmenliği Lisans Programı İçerikleri Ve Amacı Nedir Müzik Öğretmeni Piyano Ders Metodları Ve Çalma Teknikleri Konservatuvar Lise Mesleki Eğitim Dersleri Öğrenci Piano Piyanist Hoca

Duyma Özürlü Engellilerde Müzik Eğitimi

İşitme Engellilerde Müzik Eğitimi İşitme kayıplı bireylerin müzik eğitim uygulamaları incelendiğinde, genel olarak eğitimcilerin “renklemeli nota öğretim tekniği” ile çalıştıkları gözlenmektedir. Bu teknik seslerin renklerle ifade edilmesi anlayışına dayandığı için renklerle müzik öğretim tekniği diye de adlandırılır. Bu teknikte diziyi oluşturan yedi ayrı nota yedi ayrı renkte gösterilir. Renkler sırayla; kırmızı-do, beyaz-re, sarı- mi, kahverengi-fa, mavi-sol, yeşil-la ve mor-si’dir. Renklerle müzik öğretimi tekniği daha çok 7-9 yaş arası çocukların eğitiminde kullanılmakla birlikte, okul öncesinde de sıkça başvurulan bir yöntemdir. Sesleri renklerle tanıtma ve kavratma yolunu benimseyip bunu nota öğretim tekniği olarak uygulayan kişi Çek eğitimci Ptaçinski’dir. Bu teknikte önce kırmızı, sarı, mavi (do-mi-sol) renklere ait sesler üzerinde çalışma yapılır; daha sonra sırasıyla mor-si, beyaz-re, kahverengi-fa, yeşilla renklerine ait sesler öğretilir.

Renkler çocukların dünyasında büyük yer kapladığı için çok etkili bir tekniktir. Hatta başlangıç seviyesi için de ideal görünebilir. Ancak daha müzik seviyesinin karmaşıklaşmaya başlamasıyla yetersiz kalabilir. Çünkü müzik, statik bir doğaya sahip olmayıp, hareketli, değişken ve girift bir yapıdadır. Bu yüzden daha ileri seviye müzik eğitimi için başka yöntemlere ihtiyaç duyulmasını gerektirir.

Örneğin rakamlar ve sayılar, müziğin doğasında zaten bir karşılığa sahip olduğu için, genel müzik literatürünü kodlamada esas olarak kullanılabilir ki, zaten Barok Dönem bestecileri ve müzisyenleri, akor ve bas yürüyüşlerini göstermek için, rakam ve sayılardan istifade etmişlerdir. Bir diğer gerekçe de, renklerin görsel bir gösterge aracı olarak kullanılması, özellikle doğuştan işitme engelliler için daha çokfayda gösteren bir yöntemdir.

Ancak müzik olgusu, sonradan işitme kaybına uğramış bireyler tarafından daha kolay işitilebildiği ve algılandığı için;ileri seviye müzikeğitimi, bu grupta gerçekleşebilir.

İşitme kayıplı bireylerin müzikalalgıvebeğenileri üzerindeki en önemli belirleyicilerinden biri de, onların sahip oldukları rezidüel işitmedir.

Bunlar;

  1. Müziğin yapısal özellikleri
  2. Kişinin işitme kaybının tipi, derecesi ve konfigürasyonuna,
  3. Kullanılan yardımcı işitme cihazlarının tipine,

Kişi eğer bir yetişkinse, geçmiş deneyimlerine ve bireysel tercihlerine bağlı olarak değişiklik gösterebilir. İşitme kaybının tipi ve derecesi, müziğin daha kolay algılanması için önemli bir faktördür.

Örneğin; sensörinöral işitme kayıplı bireyler, alçak frekanslarda daha iyi işitme algısına sahiptir. Bu bireyler, bas ve bariton aralığındaki alçak frekansların sesini, yüksek frekans seslerden daha iyi algılayabilirler.

Hafif ve orta derecede işitme kaybı olan bireyler, daha fazla “rezidüel” işitmeye sahip oldukları için, müziği daha iyi algılayıp zevk alabilirler. İleri ve çok ileri derecede işitme kaybı olan bireylerde ise, bunun tam tersi şekilde, ritmik vuruşların ve alçak frekansların algılanması daha zordur.

Buradan da anlaşılabileceği gibi, rezidüel duyma kaybına sahip olan bireyler, müziğe daha yatkındır. Pek çoğu, kokle aimplant gibi işitme cihazlarını kullandıkları için, duyuş imkânına daha fazla sahip olurlar.

Bu da müzikteki değişkenleri, ses aralıklarını ve ritmik vuruşları daha net algılayabilmelerini sağlar.

Rezidüel Kulak İşitme Sorunlu Kişilerin Müzik-Piyano Eğitimi

Küçük Çocuk Piyano Dersi Eğitimi Nasıl Olmalıdır. Dikkat Edilecek Konular. PianoMüzik Eğitimi Başlangıcı Esasları Ve Hedefi. Çocuk özel Ders Kurd Okul
Küçük Çocuk Piyano Dersi Eğitimi Nasıl Olmalıdır. Dikkat Edilecek Konular. PianoMüzik Eğitimi Başlangıcı Esasları Ve Hedefi. Çocuk özel Ders Kurd Okul

Müzik eğitimi içerisinde, müziğin tüm unsurlarını içinde barındıran ve pek çok müzik türünün icrasında kendine yer bulabilen enstrüman, şüphesiz Piyano’ dur. Doğasının çoksesliliğe müsait olması, yani hem melodik, hem ritmik, hem de armonik olarak kullanılabilmesi, onu tercih nedeni haline getirmektedir.

Piyano, perdeli bir enstrüman olduğu için, nota gibi iletişim araçlarının öğrenilmesiyle de birlikte çok çabuk çalınmaya ve başarıya dair sonuçlar alınmaya başlanabilir. Örneğin, keman gibi yaylı ve perdesiz enstrümanların eğitimi için, gerçekten iyi bir kulak yeterliliğine ihtiyaç duyulur. Ancak piyano, notasyonun da oldukça geliştiği bir dönemde modernize edilmesinden dolayı, üretilmeye başlandığı dönemlerden itibaren, bestecilerin eserlerini bestelemek için tercih ettikleri temel çalgı aracı olmuştur.

Günümüzde bile müzik kurumları, orkestra şefliği, müzik kompozisyon ve korrepetisyon bölümlerinde öğrenci yetiştirirken, piyano eğitimini birinci koşul olarak gösterirler.

Çünkü piyano eğitimi, zihinsel gelişimi sağladığı gibi, yaratıcılık ve tasarım kabiliyetini de geliştirir. Rezidüel işitme engelliler için müzik ve piyano eğitimi, duyuş konusunun hassasiyet taşıması nedeniyle sade bir gösterim yöntemine ihtiyaç duyabilir. Nota okuma işlemi, çok küçük yaşlardan itibaren öğrenilmesi tercih edilen, karmaşık yapıda ve kendi başına bir dil olma özelliği taşıdığı için içselleştirilmesi zaman aldığından, böyle özel ve spesifik bir eğitim için yeterli olmayabilir.

Sembolik açıdan sayılar, rakamlar ve numaralandırmalar, daha evrensel ve pratik bir yapıya sahiptir. Hayatı kolaylaştıran en önemli özelliklerden biri olan sayılar, çokluğu ifade etmek, göstermek ya da belirtmek için kullanılan birimlerdir.

Sayıları yazılı bir şekilde göstermek için de“Rakamlar” kullanılmaktadır.

Yukarıda belirttiğimiz gibi piyano eğitimine renklerle başlamak, temel ve eğlenceli bir ortam hazırlayabilir. Ancak, seviye ilerledikçe bu karmaşayı düzenleyen ve pratikliğinden ödün vermeden notaları düzenleyen bir yönteme daha ihtiyaç duyulabilir.

Bu açıdan sayılar en uygunudur. Çünkü müziğin tüm altyapısı sayılar üzerine kurulmuştur.

Nota isimleri, batı müzik kültüründe, İncil ayetlerindeki ilk hecelerle adlandırılmıştır. Bu adlandırmadan önce Antik döneme ve Pisagor’a kadar uzanan süreçte notaların yerine, rakamlar ve başka semboller, kullanılmaktaydı.

 

CEVAP VER