Ekspresyonizm (Dışavurumculuk)

0
6166
Ekspresyonizm (Dışavurumculuk) yirminci yüzyılın başlarında ortaya çıkmış bir sanat akımı.
Ekspresyonizm (Dışavurumculuk) yirminci yüzyılın başlarında ortaya çıkmış bir sanat akımı.

Ekspresyonizm (Dışavurumculuk)

Dışavurumculuk (ekspresyonizm), doğanın olduğu gibi temsili yerine duyguların ve iç dünyanın ön plana çıkarıldığı 20. yüzyıl sanat akımı.

Politik istikrarsızlık ve ekonomik çöküntü ortamında Almanya’da ortaya çıkmıştır. 19. yüzyıl gerçekçilik ve idealizmine karşıt anti-natüralist öznelliğe sahip bir bakış açısı içerir.

Dışavurumcu sanatın amacı, sanatçının duyguları ve iç dünyasını renk, çizgi, düzlem ve kütle aracılığıyla dışavurmasıdır. Bu duyguları daha iyi yansıtabilmek için sanatçı geleneksel kuralların dışına çıkarak gercegin biçimini bozma yöntemini kullanır ve sanatcinin oznel duygularina dayanmaktadir.

Dışavurumcu resim

 

edward-munchun-ciglik-tablosuEdward Munch’un Çığlık tablosu

Bozulmuş çizgiler, şekiller ve abartılı renklerle sanatçının duygusal dünyasını aktarmayı hedefler. 19. yüzyıl gerçekçilik ve idealizmine karşıt anti-natüralist öznelliğe sahip bir bakış açısı içerir.

Edward Munch‘un Çığlık adlı tablosu, bunun belirgin bir örneğidir.

Ekspresyonist bir sanat eserini yorumlarken çizgilerin, renklerin kullanımına dikkat edilmelidir. Sivri keskin çizgiler, kırmızı ve tonları öfkeyi ön plana çıkarırken, dairesel oluşumlar, mavi ve tonları daha çok sakinliği vurgular.

Die Brücke (Köprü) 1905-1912 Dresden- Kirchner, Rottluf, E.Heckel Der Blaue Reiter (Mavi Süvari) Münih- F. Marc, Mache, Kandinsky

Önemli dışavurumcu ressamlar arasında

Edward Munch,

Kirchner,

James Ensor ve

Oscar Kokoschka sayılabilir.

Ekspresyonizm yani türkçesi ile dışavurumculuk,  doğanın olduğu gibi temsili yerine duyguların ve iç dünyanın ön plana çıkarıldığı 20. yüzyıl sanat akımıdır
Ekspresyonizm yani türkçesi ile dışavurumculuk, doğanın olduğu gibi temsili yerine duyguların ve iç dünyanın ön plana çıkarıldığı 20. yüzyıl sanat akımıdır

Dışavurumcu edebiyat

Franz Kafka tarafından Almanca yazılmış romanlar çok kere dışavurumcu olarak isimlendirilmektedir.

Genel olarak konuşulan lisanı Almanca olan ülkelerde dışavurumcu şiir de büyük gelişme göstermiştir. Bunlar arasinda en çok etkili olanlar:

Georg Trakl,

Georg Heym,

Ernst Stadler,

Gottfried Benn ve

August Stramm.

..EY ASKER

Ey cellât ve haydut!

Sen Tanrı’nın yolladığı afetlerin en korkuncu!

Ne zaman artık,

Sorumu hem kaygı hem de çılgınca bir
sabırsızlıkla soruyorum!

Ne zaman artık kardeşim olacaksın?

senfoni-piyano-festivali-konser-muzik-ozel-ders-piyanolar-okulu-piyano-festivali-konserleri-kutluyor-giris-tarihi-piano-festival-duzenle-dinletisiDışavurumcu müzik

Dışavurumcu muzik bir muzik janri olarak XX. yuzyilin en onemli muzik akimlarindan biri olmakla beraber bu akimi tam olarak tanimlamanin cok zor oldugu ifade edilmektedir.

“Ikinci Viyana Ekolu” adi altinda muzik bestecileri Arnold Schoenberg ile ogrencileri Anton Webern ve Alban Berg ekpresyonist adini verdikleri muziksel parcalar bestelemislerdir.

Bunlari ayni zamanda eserler veren bestecilerden (ornegin Maurice Ravel ve Igor Stravinsky) ayiran ozellik eserlerinde geleneksel tonalite prensiplerinden ayrilip acikca “atonalite” prensibini iceriklemeleridir. Ayrica cok “ahenksiz (dissonant)” muzikleri ile suuralti, “icsel gereklilik” ve “aci cekme” duygularaini ifade etmeye calismalaridir.

Schoenberg’in “Orkestra Icin Bes Parca, Op. 10 (1911-13)” eseri, “Erwartung (Bekleyis) (1909)” monodramasi ve Die Glückliche Hand (Mesut el) dramatik eseri ; Alban Berg’in Wozzeck operasi ekpresiyonist yapitlara iyi orneklerdir.

CEVAP VER