PİYANO İCADI – PİYANO NE ZAMAN KEŞİF EDİLDİ
PİYANO’YU KİM İCAT ETMİŞTİR ?
İlk piyano 1700’lü yıllarda İtalya Floransa’da Bartolomeo Cristofori tarafından yapıldı. Cristofori’nin en büyük başarısı, piyanonun temel mekanik sorunu olan, çekicin tellere vurması anında sesin çekicin etkisi ile sönümlenmemesi ve çekicin çok çabuk bir şekilde tellerden ayrılarak notanın yeniden çalınabilmesi sorununa bir çözüm üretmesidir. Öldüğü 1732 yılına dek 20 civarında piyano üretti.
Cristofori´nin en büyük başarısı, piyano´nun temel mekanik sorunu olan, çekicin tellere vurması anında sesin çekicin etkisi ile sönümlenmemesi ve çekicin çok çabuk bir şekilde tellerden ayrılarak notanın yeniden çalınabimesi sorununa bir çözüm üretmesidir. Öldüğü 1731 yılına dek 20 civarında piyano üretti. Fransız Marius´un bu çalgıya katkısı, tokmaklı klavseni bulmak oldu.
Saksonyalı Silbermann ise, Schröter´ in çekiç sistemini geliştirdi ve Bach´ın da değerli öğütlerinden yararlanarak, klavyenin tüm ses genişliğinde eşit bir ötüm elde etmeyi başardı.,
İLK PİYANO NE ZAMAN YAPILDI ?
Tuşlu çalgılar sınıfına giren piyano, ilk olarak 1711 yılında Bartolomeo Cristofori tarafından Floransa kentinde yapıldı.
Bartolomeo Cristofori’nin en büyük başarısı; çekicin çok çabuk bir şekilde tellerden ayrılarak notanın yeniden çalınabilmesi sorununa bir çözüm üretmesidir.
Bartolomeo Cristofori , ölümüne kadar sadece 20 piyano üretmişti. Bartolomeo Cristofori öldükten sonra bir çok sanatçı ürettiği piyanolar üzerinden çalışmalara devam etti.
1770 yılında Johann Andreas Stein, piyanoyu daha da geliştirdi. Çekiçlerin tellere vurduktan sonra geri çekilmesini sağladı. Böylece ses, daha titreşimli çıkabiliyordu.
Çalgının adı İtalyanca “hafif ve güçlü” anlamlarına gelen “piano e forte” nin önce birleştirilmesinden (pianoforte) sonra da kısaltılmasından (piano) ortaya çıktı.
Çalgıya bu adın verilmesinin nedeni, daha önce kullanılan tuşlu çalgıların gürlük değişimlerine olanak sağlamaması, piyanoda ise bu değişimlerin gerçekleştirilebilmesiydi.
Piyanonun atası, mekanizmasıyla ve ses özellikleriyle çalgının ilkeli sayılabilecek klavikord’dur.
Atası olan “harp”ile bu piyano arasındaki önemli fark, tellerinin gerilmemesi, tersine tellerin üzerine yumuşak çekiçlerle vurulması idi. Bu değişikliğin getirdiği en önemli avantaj, değişik volümlerde ses elde edebilme olanağıydı. Bu nedenledir ki Christofori, yaptığı enstrümana “gravicembalo col piano e forte yani “yumuşak ve yüksek sesli harpsichord adını verdi.